Sanırım üretken olduğum zamanlardayım. Umarım hergün aklıma yazacak birşeyler gelmeye dewam eder :)
Dün akşam Facebook'da arkadaşımla eskilerden açılmış bir muhabbet üzerine bunu paylaşmak istedim. Ben zaman ile takıntıları olan bir kişiyim. Çoğu insanların aksine geçmişteki herhangi bir anıya çok daha bağlıyım. Bir an aklıma gelir gülerim, 1 an aklıma gelir dibe wururum böyle karmakarışık. Bu yüzden o anları tekrar yaşamak için hayatımdaki herşeyden wazgeçebilirim. Şu anda okuduğum bölüme gelmemin en büyük nedeni de bu durumdur... Uzatmadan hikayeye gireyim:
Bir kaç ay önce (mekanın önemi yok) bir kaç arkadaş diyebileceğim kişiler muhabbet ediyordu. Konuştukları şeyi duyunca hemen bir çay bir sigara kaptım aralarına girdim (hawa atmak için söylüyorum uzun zamandır sigara içmiyorum :) ). Muhabbetlerinin konusu CERN idi. Biri "Abi adamlar evrenin nasıl oluştuğunu çözmeye çalışıyorlar", öteki "Çözeceklerini sanmıyorum, Allahın'ın ilmini hangi insanoğlu çözebilir oğlum" dedi we beriki de onayladı. Olaya bakış açıları ağzımın suyunu akıttı. Birşeyler demeden duramazdım :) Ben de atladım "Bence CERN zamanda yolculuğu da bulacak." dedim. Ikinci konuşmacı bana doğru döndü "Desene boş işlerle uğraşacaklar." dedi (hafif çirkin bir sırıtmayla tabiki :D ). "Neden ?" diye sordum, aldığım yanıt şuna benziyordu "Allah izin werir mi sanıyorsun işine müdehale edilmesine.".............
Hikayenin buradan sonrasını anlatmama gerek yok, özeti budur. Açıkcası neye üzüleceğime neye sewineceğime şaştım. Dünyanın en akıllı adamıyla tanıştığıma mı sewineyim yoksa onca yıldır CERN'de çalışan bilim adamlarının salak olduğuna mı üzüleyim :)
Muhabbetimizin sonuna doğru çok basit bir örnekle açıklama yapmak istedim arkadaşa. Werdiğim örnek şuydu,"Ben bundan bir asır kadar önce seninle tanışmış olsam we desem ki ben böyle böyle bir alet icat edicem adı da TELEVIZYON olacak. Ee sen buna da imkansız diyecektin ?"
Aynı şey olmadığını, televizyonun imkansız olmayacağını söyledi :) Pardon arkadaşım o zamanlarda Amiga 500'ler icat edilmişti, oynatmak için bir tek televizyon eksikti :)
Bir de şu söz beni çok güldürdü "Allah izin werir mi sanıyorsun işine müdehale edilmesine." :) Yahu sen onun adına karar wermişsin, artık izin werirse ayıp eder walla :) Kim bilebilir ki ?..
Kısacası neyin olup neyin olamayacağını bilmek ya da "imkansız" diye sınırlandırmak pek de mümkün değildir. Hem zamanda yolculuğun illa ki müdahele etmek olduğunu sanmıyorum; geri gidip sadece seyretmek olabilir, ya da aynı şartlarda yeni bir mekan yaratıp baştan oynamak ? ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder